İbn sina büyük orta ve küçük hacimli bütün eserlerinde salt akılla başladığı felsefeyi nübüvvetle taçlandırır
Felsefenin öznede bulunuşu, bilincin, onun varlık şartı olduğunu ortaya koyar. Felsefenin onsuz var olması mümkün değildir. ‘Yitik bir bilinç’te felsefeye yer yoktur.
Sayfa 34
Hayatın gayesi, ölümden sonra gerçekleşecek mutluluk için insanın kendisini hazırlamasıdır.
Sayfa 116Kitabı okudu
Hayatın gayesi, ölümden sonra gerçekleşecek mutluluk için insanın bu dünyada kendisini hazırlamasıdır.
Gerek iyi ahlak gerekse kötü ahlak, "kazanılmıştır"tır.
Tanrı dışındaki bütün var olanlar özünde mümkün varlıklar olup var oluşları bir sebebe bağlı olarak gerçekleşmiştir.
İbni Sina'ya göre mantık, tutarlı ve doğru düşünmenin kanun ve kurallarını öğretir.
Yasa (sünnet) ve adalet olmazsa:
İnsan, "kendi lehinde olanı adalet, aleyhinde olanı ise zulüm sayar. "
Sayfa 118Kitabı okudu
"Hayatın gayesi, ölümden sonra gerçekleşecek mutluluk için insanın bu dünyada kendisini hazırlamasıdır."
Sayfa 116Kitabı okudu
Gerek iyi ahlâk gerekse kötü ahlâk, 'kazanılmış"tır.
Sayfa 110Kitabı okudu
"Değişimin farkında değilsek zamanın geçtiğini anlayamayız."
Sayfa 83Kitabı okudu
Felsefede amaçlanan şey, öncelikle insanın bilme gücü ölçüsünce bütün “var olanlar”ın hakikatlerinin bilgisini edinmektir.
Sayfa 53Kitabı okudu
Felsefede amaçlanan şey, öncelikle insanın bilme gücü ölçüsünce bütün “var olanlar”ın hakikatlerinin bilgisini edinmektir.
Sayfa 53Kitabı okudu
İbn Sina, genel mânada felsefeyi, “insanın, eşyanın hakikatini vakıf olması suretiyle yetkinleşmesi” şeklinde tanımlamaktadır.
Sayfa 53Kitabı okudu
"Bilgi bilgisizlikle birlikte varolur. Zira neyi biliyorsak bildiğimiz ile ilgili bilmediğimiz yönde aşikar hale gelir. Bu yüzdendir ki, bilgimiz arttıkça bilgisizliğimiz de artar."